Home » Tarih » Anadolu Medeniyetleri » Assurlar » Anadolu Medeniyetleri : Assur (Kayseri) Kültepe

Anadolu Medeniyetleri : Assur (Kayseri) Kültepe

KÜLTEPE (KANiŞ/NEŞA)

4762192

Orta Tunç Çağı Anadolu’su hakkında en önemli bilgiler Kayseri yakınlarındaki Kültepe (Kaniş/ Neşa) kazısından edinilmektedir. Kültepe’nin Assur Ticaret Kolonileri Çağı’ndaki isminin iki farklı yazılışı vardır: Kaniş ve Neşa. Yazılı belgelerde daha çok Kaniş ismi kullanılmaktadır. Buradaki ilk kazılar E. Chantre (1893) ve H. Winckler ile H. Grothe (1906) tarafından yapılmıştır. Ancak bu ilk çalışmalarda yazı lı kaynaklar ele geçmemiştir. 1925 yılında B. Hrozny, ilk defa tepenin aşağısında yer alan düzlükte kazı yapmış ve burada bir tablet arşivi bulmuştur. Fakat ertesi sene kazı izni alamamıştır. Aradan uzun yıllar geçtikten sonra 1948 yılında Prof. Dr. Tahsin Özgüç başkanlığında burada tekrar başlatılan kazı çalışmaları, farklı kazı başkanlarıyla halen devam etmektedir. Bu kazı sayesinde ele geçen yazılı belgeler, sadece Anadolu’nun Orta Tunç Dönemi’ni aydınlatmakla kalmamakta, aynı zamanda Önasya Tarihi’ne ve özellikle dönemin ekonomi tarihine ışık tutmaktadır. fiimdiye kadar Kültepe’de, Eski Assur Dili’nde yazılmış, 23.000 civarında çivi yazılı kil tablet ele geçmiştir ve bu tabletlerin çoğu da ticari konuları içermektedir. şehir olarak Kültepe, höyük ve karum olmak üzere iki farklı bölümden oluşur.Höyük bölümü 500 m çapındadır ve aşağı karumundan 20 m kadar yükselir. Daha eski bir yerleşmenin devamı olduğu anlaşılan höyükte, arkeolojik kazılar sayesinde karum ile çağdaş olan iki tapınak, bir depo binası ve iki saray ortaya çıkarımlı ştır. Kaniş kralının oturduğu saray, araştırmacılar tarafından “Warşama Sarayı” olarak adlandırılmıştır. Burada bulunan, Mama Ülkesi kralı Anum-Hirbi’ye yazmış çivi yazılı bir mektupta Kaniş kralı Warşama’nın adı saptanmış ve saraya da onun adı verilmiştir. Bu mektup sayesinde Anadolu yerel kralların da Assurlular tarafından Anadolu’ya getirilen yazıyı kullandıkları anlaşılmaktadır. Kentin ikinci bölümünü oluşturan karum ise, höyük kısmından çok daha büyük bir alanı kapsamaktadır ve yaklaşık iki kilometrelik bir çapa sahiptir. Bir sur tarafından çevrelenen karum, meydanlar ve sokaklarla ayrılan mahallelerden oluşmaktadır. Ana caddeler arabaların geçebileceği kadar genişti ve atık su için kanallar bulunmaktaydı. Karumda yer alan evlerde daha ziyade Assurlu tüccarlar oturmaktaydı. Bu nedenle çivi yazılı tabletlerin çoğu da bu mekânlarda ele geçmiştir. Kültepe buluntuları sayesinde Assur Ticaret Kolonileri Çağı’nın estetik yönden gelişmiş, bir bölümü lüks olan çanak çömleği ve diğer küçük buluntuları hakkında geniş bir bilgiye sahibiz. Form ve bezeme yönünden son derece çeşitli olan çanak çömleklerin arasında özellikle hayvan figürlü kaplar göz dolduruyor.