Home » Şiir - Deneme - Öykü » Arap Şiirleri » Arap Şiirlerinin özellikleri

Arap Şiirlerinin özellikleri

“Cahiliye” adı verilen İslâm öncesi dönemde büyük bir Arap şiiri vardı. Bu büyük şiir klasik biçim ve özünü X IX . yüzyıla kadar koruyarak
geldi.
XIX. yüzyıldan bu yana, hemen hemen bütün Arap şairlerinde Arap bilinci, çağdaşlaşma, içinde yaşadıkları tarihsel bağlamın zorladığı ulusal
ve toplumsal sorunlar, bir umut ya da öfke biçiminde şiirin başlıca İzleri olarak ortaya çıktılar. İster simgeci, ister gerçekçi, ister yurtsever eğilimli olsun, özellikle 1880 yılından itibaren ve daha sonra iki büyük savaş arasında, diri ve işlevsel bir şiirin geliştiği görülüyor. Bu şiirin öncüleriMısırda Hafız İbrahim (1 8 7 2 -1 9 3 2 ), Barudi (1 8 3 9 -1 90 4 ), Şevki (1868-1932); Irak’ta Rusafı (1 875-1945) ve Zahavidir (1936). Ancak bu şairler, başta “Kaside” olmak üzere Arap şiirinin klasik biçimlerine bağlıdırlar, yenileşme biçimlerin de değil izleklerindedir. Bu döııemin şairleri yeni düşünceleri eski biçimler içinde söylemek yolunu seçmişlerdir.
Bu aşamadan sonra Lübnanlı ve Suriyeli Halil Matran (1876-1940) ile biçimsel yeniliklere ve özgür koşuk’a doğru bir eğilim başlar. Çağdaş Arap şiiri (şiirleri) hiç kuşkusuz simgecilik, gerçek üstücülük gibi önemli şiir akımlarının etkisinde kalmış ve bunları özümsemiştir. Öncü, araştırmacı şiirin en önemli temsilcisi Lübnanlı-Suriyeli Adonis (Ali Said, d. 1930) bütün Arap ülkelerinde biçim ve dil bakımından çok etkili olmuş bir şairdir.
Cezayir, Tunus ve Fas’ta Fransızca ikinci dil durumunda bulunduğu için bu ülkelerin şairleri Fransız şiiriyle yakın ilişki kurmuşlardır, bazı şairler (Tahar Ben Jelloun, Kateb Yasin, Muhammed Hayreddin vs.) şiir dili olarak Fransızca’yı seçmişlerdir.

Cezayir, Fas, Filistin, Irak, Lübnan, Mısır, Sudan, Suriye, Suudi Arabistan, Tunus, Ürdün.