Home » Archive by category Şiir – Deneme – Öykü (Page 3)

Tarihin Bilinen İlk “Asi Genç ve Baba Diyaloğu”

Tarihin Bilinen ilk gençlik sorumsuzluğu Gençliğin sorumsuzluğu günümüzün en önemli problemi. Fakat çok eski çağlarda da bu konunun günümüzden farklı olmadığını bilmemiz bizi biraz olsun teselli edebilir. Binlerce yıl öncede bugünkü gibi başı boş, dik kafalı,  değer bilmez çocuklar, aileleri için büyük bir üzüntü kaynağı idi. Onlar okula...
Continue reading

FARKLI MALZEMELERİN BİRLEŞTİRİLMESİ MÜZİKSİZ OLMAZ!

Her nerede “ek” varsa oraya dikkat ediniz. Büyük ihtimalle, “ek” yeri, sızıntı yapıyordur. Daha doğrusu, genellemeden söylenecek olursa, “ülkemizdeki ek’lerin çoğu kaçırıyordur!”.. Su, elektrik, gaz, kanalizasyon ve benzeri bilumum borular, ek yerlerinden —yurdumuzda— kaçırırlar. Tesisat işleriyle uğraşan ustalar bu ek yerlerine “keten” denen lifleri sarıp üzerine de “ilaç”...
Continue reading

Aklın yolu belki de hakikaten birdir! – Salih Cenap

Alev Alatlı hanımefendinin, 2009 senesinde yayınlanan ama pek de gündemde kendine yer bulamayan kıymetli eseri hakkındaki notlarımıza paylaşmaya devam ediyoruz. Kitabın “aklın yolu bir değildir…” başlıklı ikinci bölümünde “şuur” ve dikkat kavramlarından yola çıkan Alatlı, gayet iyi bildiği psikoloji mevzularına da yer yer değinerek nihayet “lisan” hususuna varıyor....
Continue reading

Hayattan Şikayet Eden Kız

Bir zamanlar, her şeyden sürekli şikâyet eden; her gün hayatının ne kadar berbat olduğundan yakınan bir kız vardı. Hayat, ona göre çok kötüydü ve sürekli savaşmaktan, mücadele etmekten yorulmuştu.Bir problemi çözer çözmez, bir yenisi çıkıyordu karşısına. Genç kızın bu yakınmaları karşısında, mesleği aşçılık olan babası ona bir hayat...
Continue reading

Güzel Görmek için Güzel Bakmak Lazım

Genç bir çift, yeni bir mahalledeki yeni evlerine taşınmışlar. – Sabah kahvaltı yaparlarken, komşu da çamaşırları asıyormuşKadın kocasına– Bak, çamaşırları yeterince temiz değil, çamaşır yıkamayı bilmiyor, belki de doğru sabunu kullanmıyor. ‘ demiş.Kocası ona bakmış, hiçbir sey söylememiş, kahvaltısına devam etmiş.Kadın, komşusunun çamaşır astığını gördüğü her sabah aynı...
Continue reading

ALNIMDAKİ İZ – MAHMUT SELVİ

ALNIMDAKİ İZ Alnımı her bir zeminine sürdüğüm mescitte Sesimi duyar bir gecede, Duyması gereken. Titrer açılan elleri, Kalbinde inleyen bu nağmelerle.. işte onu, Onu diyecektim, aynı mescitte: “Onu bir de benden dinleyin”…. Demedim.. Demedim; Silinmesin diye secdemin alnımda bıraktıkları. Ellerin niye titriyor, hiç sordun mu kalbine? Aşka şahitliğin...
Continue reading

Ben aşkı bir üveyikten satın aldım,yaşım onaltı – İbrahim Sadri

ben aşkı bir üveyikten satın aldım,yaşım onaltı o zamanlar bakır rengindeydi dağlar daha şıvan düşmemişti böğrüme daha deli deli esmemişti ruzigar kalbim acıya düşmemişti sanırdım bütün ırmaklardan koşacaktım halayda delikanlı başı olacaktım bıyıklarım yeni terlemişti gurbeti ismail dayımın gönderdiği kuru üzüm ve fıstıknan bir de istanbul fotoğraflarından tanımıştım...
Continue reading

Ey yeşil sarıklı ulu hocalar bunu bana öğretmediniz – Sezai Karakoç

Ey yeşil sarıklı ulu hocalar bunu bana öğretmediniz Bu kesik dansa karşı bana bir şey öğretmediniz Kadının üstün olduğu ama mutlu olmadığı Günlere geldim bunu bana öğretmediniz Hükümdarın hükümdarlığı için halka yalvardığı Ama yine de eşsiz zulümler işlediği vakitlere erdim Bunu bana söylemediniz İnsanlar havada uçtu ama yerde...
Continue reading

ÇEKİMSİZ ŞAHIS – Mahmut SELVİ

“BİZ” olmadan “SİZ”e takıldın, “BEN”siz kalmam için “O”nu işaret etmeliydin, Yardım etmeliydin.. Hiç düşündün mü? Farkında olmadan “ONLAR”dan oldun.. Şimdi bütün tekil ve çoğul şahıslar “SEN”siz kaldı..
Continue reading

YAŞADIKLARIMDAN ÖĞRENDİĞİM BİR ŞEY VAR – Ataol Behramoğlu

Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var: Yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi Sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten Sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği İnsan saatlerce bakabilir gökyüzüne Denize saatlerce bakabilir, bir kuşa, bir çocuğa Yaşamak yeryüzünde, onunla karışmaktır Kopmaz kökler salmaktır oraya Kucakladın mı sımsıkı kucaklayacaksın arkadaşını Kavgaya tüm kaslarınla,...
Continue reading

Berat – Mahmut SELVİ

Niyet ettim Kendimden önce gayesine ulaşsın diye kalbim.. Nerede ve hangi zamanda olursa olsun Hakikate değmeliydim.. Niyetten kalma bir iz Değmelerim… aah ! Değmelerim sessiz Ciğerlerimin en akında bir leke Silmelerim… aah ! Silmelerim sensiz.. En asi yanımla besliyorum sözlerimi Yolunu bilen bir suya taktım gözlerimi Bilmem ki...
Continue reading

Af – Mahmut SELVİ

“Az kalsın, seni sevmek gibi bir hataya düşüyordum” dediğini duyar gibiyim. İşlenmiş bir günahtım belki de senin vicdanında. Oysa elim bile değmemişti ellerine. Anlatamadım sana adı “sevmek” olan sevaplarımı. Akıl erdiremediğin kanyonlar taşıyordum oysa sırrımda. Asma köprüler dikmen içindi sözcüklerim, o vadilere. Ama yetmedi, yetmedi sözcüklerim. Günahsam eğer vicdanında, tövbe et; çünkü...
Continue reading

İNŞİRAH – Mahmut SELVİ

Bir hiç uğruna sanılan bitkinliğim Bana her şeyimin dinçliğini miras bırakıyor.. Kuşluk vaktine yemin edilen, Dünyanın ahiretle boğazlandığı O ayette saklı her şeyim.. İmkânsızlık aynasında imkânlarımın katiliyim, Kıramadım bir türlü kararmış yüzsüzlüğümü.. Oysa gözlerimde çağlamaya hasret bir çağlayan parlar Ben temiz imkânların çelimsiz talibiyim.. Ne acı imiş ey...
Continue reading

Miraç – Mahmut SELVİ

Kalbimin toprağına bir tüy düştü, Bu kutsi yolculuk ne hayaldi ne de düştü.. Aksa’m! Kanayan yara’m! Bir çocuk, gözlerimde zalime taş atarken Kanıyla ıslanmış toprağına bedenini eker, Bütün dualar ardımda huşuyla saf tutarken Ruhum, toprağından miraca yükseleceği anı sabırla bekler.. Kalbimin toprağına bir tüy düştü, Bu kutsi yolculuk...
Continue reading

HİKMET ARAYIŞINDA İNSANLIĞIN SINAVI – SEYFETTİN ÜLGER

’ Hikmet müminin yitiğidir,nerede bulsa alır ‘’ Hadis. Bu hadis bizlere çok şey anlatıyor,aslında bu cümleyi bilmeyen Müslüman da yoktur ama üzerinde pek düşünmediğimiz, içeriğini hakkını vererek doldurmadığımız gerçeğini söylemeliyiz. Hikmet; Eşyayı özü, yerleşik karakteri ile tanımak,kainatın inceliklerini üstün ilimlerle bilmek ,engin görüş gibi manalara gelir. Başka bir...
Continue reading

“Benim dualarım karşısında durma şansın yok / Sevgime karşı durma şansın yok”

Kızılderililer sığ kıyıda, denizde yürüyerek tekneye yaklaştılar. Bizlere çeşitli hediyeler sundular. Kızılderililer; barışçı, yumuşak huylu insanlar ve silah taşımıyorlar, silahın ne olduğunu bilmiyorlar… Onlara bir kılıç gösterdim; keskin tarafından tuttular ve ellerini kestiler. Bu yerliler dünyanın en iyi, en nazik insanları, kötülüğün ne olduğunu bilmiyorlar. Çalmıyorlar, öldürmüyorlar, komşularını...
Continue reading

51. Gün (Kızılderili Şefin Beyaz Adama Mektubu)

Hava kirliliği, atıkların yarattığı çevresel sorunlar, suların her geçen gün daha çok kirlenmesi ve en önemlisi de yok olan yeşil alanların varlığı hepimizin sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır. Şunu eklemek gerekir ki ekolojik düzen içinde her şey birbirine bağlıdır. Bir ağaç türünün yok olması bile çok ama çok temel...
Continue reading

Endülüs’ün Düşüşünden Önce Endülüslülerin Sultan Bayezid’e Gönderdikleri Feryadnâme (1486-87)

Endülüs’ün Düşüşünden Önce Endülüslülerin Sultan Bayezid’e Gönderdikleri Feryadnâme (1486-87) Çıkan iner, kalkan düşer, her yükselişin var bir sonu Niçin bunca gurur maldan, mülkten, adtan sandan insanoğlu. Oluşta ne var ki olduğu gibi dursun, hiç değişmesin. Sen de gök gibisin, bir gün masmavi güneşlik, bir gün bulutlu. Bu dünya...
Continue reading

SEZAİ KARAKOÇ’UN ENDÜLÜS’ÜN KAYBI VE BU MERSİYE ÜZERİNE DEĞERLENDİRMESİ

SEZAİ KARAKOÇ’UN ENDÜLÜS’ÜN KAYBI VE BU MERSİYE ÜZERİNE DEĞERLENDİRMESİ Miladın 15., Hicretin 8. yüzyılındayız. Haçlı Seferleri, Cengiz ordularının akını, Doğu Napolyonu Timur’un yürüyüşü, İslam ülkelerini kökünden sarsmış, harap etmiş, yaralamıştır. Rüyaların bile hülyasına cesaret edemeyeceği o canım, güzelim, o büyük medeniyet yakılıp yıkılmıştır. Ruh ve fikrin en canlı...
Continue reading