Yahudi mezhepleri
Avrupa ile Batı Asya’nın Hıristiyan ve Müslüman ülkeler arasında bölündüğü Ortaçağ’ın sonlarında, Yahudiler de kendilerini iki ana gruba bölünmüş buldular. Orta ve Doğu Avrupa’da, yani Almanya ve Polonya’daki Yahudilere Aşkenaz deniyordu. Sefarad Yahudilerinin geleneği ise, Müslüman hakimiyeti altındaki İspanya ve Portekiz başta olmak üzere Akdeniz ülkelerine dayanır. 1492 yılında buradan çıkarıldıklarında, Kuzey Afrika, Doğu Akdeniz, Uzak Doğu ve Kuzey Avrupa’ya yerleştiler. İki gelenek kimi ritüelik ve kültürel detaylarla birbirinden ayrılsa da, teolojileri ve temel dini uygulamaları aynıdır.
Son iki yüzyıl içinde, Aşkenaz Yahudi cemaati bir dizi mezhebe bölünmüştür; bu mezheplerin her biri (her ne kadar Yahudilikte inanç uygulama ve görenekten daha düşük bir rol oynasa da) Yahudilerin riayet etmesi gereken inanç esasları ve kişinin bir Yahudi olarak hayatını nasıl yaşaması gerektiği konularında farklı bir anlayışa sahiptir. Doktrinden kaynaklanan bu farklılıklar Yahudi mezhepleri arasında bir ölçüde hizipleşmelere de yol açmıştır. Bununla birlikte, Yahudiler arasında belirli düzeyde bir birlik vardır. Örneğin, Muhafazakar bir Yahudinin Ortodoks ya da Reform sinagogunda ibadet etmesi sıradışı bir durum değildir. Başta Amerika Birleşik Devletleri’ndekiler olmak üzere, Aşkenaz olmayan birçok Yahudi farklı hareketler ile ilişkili cemaatlere üye olsa da kendini özellikle bu mezhebin üyesi olarak tanımlamaz. Daha ziyade rahatlığından ötürü bunu yapan bu kesim dini uygulamalarını “Ortodoks” veya “Muhafazakar” değil, “geleneksel” ya da “mütedeyyin” şeklinde nitelendirir.
Ortodoks Yahudilik, hem Yazılı hem de Sözlü Tora’nın Tanrı tarafından Musa’ya vahyolunduğunu ve ihtiva ettiği yasaların bağlayıcı ve değişmez olduğunu savunur. Ortodoks Yahudiler, Moses Isserlis’in HaMappah adlı çalışması ve Mişna Berurah gibi, Şulhan Aruh (Halaha’nın büyük ölçüde Seferad geleneklerini öne çıkaran kısaltılmış bir formu) üzerine yapılan tefsirleri Yahudi hukukunun kati yasası kabul eder ve Kudüs Tapınağı dönemindeki Yahudilik ile, Aydınlanma öncesi Rabinik Yahudilik ve günümüzdeki Ortodoks Yahudilik arasında bir devamlılık olduğunu iddia ederler. Ortodoks Yahudiliğin büyük bölümü, ibn Meymun’un Yahudi inancının 13 esasına dayalı belirli bir Yahudi teolojisine bağlıdır. Ortodoks Yahudilik, Modern Ortodoks Yahudilik ve Haredi Yahudiliği olmak üzere genelde (ve gayri resmi olarak) iki farklı üsluba ayrılır. Bu üsluplar arası felsefi farklılık genel olarak moderniteye uyum sağlama ve Yahudilik dışı disiplinlere verilen önem çevresine odaklansa da, uygulamada farklılıklar sıklıkla giyim tarzlarına ve uygulamadaki ihtimama yansır. Çoğu Ortodoks Yahudiye göre, Şabat ve Yom Tov (bayramlar), kaşrut (beslenme kuralları) ve aile saflığı yasalarına riayet etmeyen Yahudiler imanlı değildir. En azından bu yasalara riayet eden her Yahudiyi dindar ve imanlı kabul ederler.
Modern Ortodoks Yahudilik, dini yasaların ve emirlerin katı bir şekilde, ama moderniteye ve Yahudi olmayan ya da laik bir ortamda yaşama geniş, liberal bir yaklaşım çerçevesinde uygulanmasına vurgu yapar. Modern Ortodoks kadınlar, Yahudi tören uygulamalarında giderek artan roller üstlenirken, bu Haredi toplumu açısından kabul edilmez bir durumdur.
Haredi Yahudiliği (aynı zamanda, kimileri tarafından rencide edici bulunan “ultra-Ortodoks Yahudilik” olarak da bilinir), Yahudiliğin oldukça muhafazakar bir şeklidir. Haredi dünyası dini çalışmalar, dualar ve dinin titizlikle uygulanması etrafında döner. Başta Lubavitch Hasidler olmak üzere, kimi Haredi Yahudileri modern dünyaya daha açıktır, ancak onlar için modernitenin kabul edilmesi kendi içinde bir amaçtan ziyade Yahudi inancını geliştirmenin bir aracıdır.
Hasidik Yahudilik, Haredi Yahudiliğinin Haham Yisroel ben Eliezer’in (Baal Şem Tov) öğretileri üzerine kurulu bir koludur. Hasidik felsefenin kökeninin dayandığı Kabbala, Hasidik Yahudiler tarafından kutsal kitap kabul edilir. Yüksek dini lider Rebbe’ye itimat etmeyi de içeren çeşitli adet ve uygulamaları -Mesorati- her bir Hasidik gruba has özel kıyafet kuralları ile ayırt edilirler.
ABD ve Kanada’nın dışında Masorti Yahudiliği olarak da bilinen Muhafazakar Yahudilik, 1800’lü yıllarda, Aydınlanma ve Yahudilerin serbestleşmesinin getirdiği değişimlere Yahudiler tarafından verilen bir tepki olarak Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri’nde ortaya çıkmıştır. Muhafazakar Yahudiler, Şabat ve Kaşrut’a riayet edilmesinin de aralarında bulunduğu geleneksel Yahudi yasa ve adetlerine bağlılıkları, Yahudi inanç esaslarını özellikle köktenci olmayan bir şekilde öğretmeleri, modern kültüre yönelik olumlu yaklaşımları ve Yahudi dini metinlerinin ele alınmasında geleneksel rabinik çalışma biçimlerinin yanı sıra, modern ilmi ve eleştirel metin çalışmalarını da kabul etmeleri ile öne çıkarlar. Muhafazakar Yahudilik, Yahudi Hukuku’nun statik olmayıp, değişen koşullar karşısında sürekli olarak geliştiğini savunur. Tora’nın, Tanrı’dan aldıkları ilham ile peygamberler tarafından yazılmış ve Tanrı’nın iradesini yansıtan, ilahi bir belge olduğunu kabul etmekle birlikte, Ortodoksların savunduğu gibi Tanrı’nın Musa’ya dikte ettirdiği bir kitap olduğu inancını da reddederler. Benzer şekilde, Muhafazakar Yahudilik Sözlü Yasa’nın ilahi ve normatif olduğunu savunurken, Ortodoksların kimi Sözlü Yasa yorumlarını reddeder. Dolayısıyla, Muhafazakar Yahudilik, hem Yazılı hem de Sözlü Yasa’nın, modern hassasiyetleri yansıtacak ve modern çağın koşullarına uyacak şekilde hahamlar tarafından yorumlanabileceğini, ancak bunu yaparken çok temkinli olunması gerektiğini savunur. Muhafazakar Yahudilik kendi içinde mutlak bir tekbiçimlik barındırmazken, daha geleneksel uygulamaları koruyan cemaatlere Mortodoks (Modern Ortodoks) adı da verilir.
Birçok ülkede, Liberal veya İlerici olarak da adlandırılan Reform Yahudiliği, Aydınlanma’ya tepki olarak Almanya’da ortaya çıkmıştır. (Birleşik Krallık’ta, Reform ve Liberal olmak üzere iki ayrı cemaat vardır. Bunlardan ilki, diğerinden çok daha geleneksel bir duruşa sahip olsa da, her ikisi de benzer teorik duruşlara sahiptir.) Diğer hareketler karşısındaki belirleyici özelliği, mevcut haliyle Yahudi ritüelinin bağlayıcı doğasını reddederek, bilgi sahibi Yahudi bireyin neyi uygulayacağı konusunda otonomiye sahip olması gerektiği inancına yer vermesidir. Başlangıçta Yahudiliği bir ırk ya da kültürden ziyade, din olarak tanımlayan Reform Yahudiliği, Tora’daki tören yasalarının çoğunu reddederken ahlaki yasalara riayet etmiş ve Neviim kitabının etik çağrısına vurgu yapmıştır. Reform Yahudiliği, yerel dilde (birçok durumda İbranice ile birlikte) eşitlikçi bir ibadet şekli oluşturmuş ve Yahudi geleneğine kişisel bağın belirli ibadet biçimlerinin üzerinde olduğunun altını çizmiştir. Günümüzde, birçok Reform cemaatinde İbranice çalışmaları ve gelenekler teşvik edilirken, on dokuzuncu yüzyılın klasik reformcularının liberal tutumunu benimsemeyi sürdürenleri sayısı daha azdır.
Karma oturma düzenine sahip ve erkekler ile kadınların eşit katıldığı bir Reform sinagogu.
Yeniden Yapılanmacı Yahudilik, Muhafazakar haham Mordechai Kaplan tarafından bir felsefe akımı olarak başlatılmış, sonrasında Yahudiliğin modern zaman için yeniden yorumlanmasına vurgu yapan bağımsız bir hareket halini almıştır. Reform Yahudiliği gibi, Yeniden Yapılanmacı Yahudilik de, Yahudi Hukuku’nun mevcut şekli ile göreneklere riayet edilmesini gerektirmediğine inanmakla birlikte, Reform Yahudiliğinin aksine, hangi göreneklere riayet edileceğine karar verilmesi konusunda cemaatin rolüne vurgu yapar.
Kuzey Amerika’da ortaya çıkan Yahudi Yenilenmesi, 1960’lı yıllarda Hasidik Haham Zalman Schachter-Shalomi tarafından başlatılmıştır. Yahudi Yenilenmesi, ruhaniyet ve sosyal adalet üzerine odaklanırken, Yahudi hukuku ile ilgili meseleleri ele almaz. Erkekler ve kadınlar ibadete eşit koşullarda iştirak ederler.
Hümanist Yahudilik, Yahudi kimliğinin kaynakları olarak Yahudi kültürü ve tarihine vurgu yapan, nonteist bir harekettir. Haham Sherwin Wine tarafından kurulan ve Kuzey Amerika ve İsrail’de merkezlenen Hümanist Yahudiliğin Avrupa ve Latin Amerika’da da bağlı hareketleri bulunmaktadır.
İsrail’deki Yahudi mezhepleri
Bu mezheplerin tümü İsrail’de de varlığını sürdürse de, İsrailliler Yahudi kimliğini diyasporadaki Yahudilerden daha farklı şekillerde tanımlarlar. Çoğu İsrailli Yahudi, kendini “laik” (hiloni), “gelenekçi” (masorti), “dindar” (dati) veya Haredi şeklinde tanımlar. “Laik” tanımı, Yahudi kimlikleri yaşamlarında çok güçlü bir kuvvet olmakla birlikte, bunu büyük ölçüde geleneksel dini inanç ve uygulamalardan ayrı bir yerde tutan Batı (Avrupa) kökenli İsrailli aileler arasında daha revaçtadır. Nüfusun bu kesimi, gerek resmi İsrail hahamlığının (Ortodoks) gerekse diyasporadaki Yahudiler arasında yaygın olan liberal hareketlerin (Reform, Muhafazakar) önderliğindeki örgütlü dini yaşama katılmaz.
“Gelenekçi” (masorti) tanımı ise, en çok “Doğu” kökenli (örn. Ortadoğu, Orta Asya ve Kuzey Afrika) İsrailli aileler tarafından kendilerini tanımlamakta kullanılır. Yaygın olarak kullanılan bu terimin resmi Masorti (Muhafazakar) hareketi ile ilgisi yoktur.
İsrail’de “laik” ve “gelenekçi” terimlerinin kullanımı önemli belirsizlikler içerir. Bunlar sık sık çakışabilmekte, ideoloji ve dinin gereklerinin yerine getirilmesi açısından son derece geniş bir alanı kapsamaktadırlar.
“Ortodoks” ise İsrail’de bu kategoriye giren Yahudilerin yüzdesinin diyasporadakilerden çok daha yüksek olmasına rağmen, ülkede kullanılan söylemde tercih edilen bir terim değildir. Diyasporada “Ortodoks” olarak adlandırılan mezhebin İsrail’deki muadili, ülkede genel olarak dati (dindar) ve haredi (Ultra-Ortodoks) olarak adlandırılan gruplardır. Dati, “Dindar Siyonizm” ya da “Ulusal Dindar” topluluğun yanı sıra, son onyılda ortaya çıkan ve büyük ölçüde haredi yaşam tarzı ile milliyetçi ideolojiyi bir araya getiren haredi leumi (milliyetçi haredi) veya “Hardal”ı da içine alır. (Yidiş’de, mütedeyyin Ortodok Yahudilere frum, daha liberal Yahudilere ise frei da denmektedir).
Haredi, toplumun etnik ve ideolojik olarak kabaca üç farklı gruba ayrılabilecek bir kesimini içine alır: (1) Aşkenaz kökenli “Litvanyalı” (Hasidik olmayan) harediler; (2) Aşkenaz kökenli Hasidik harediler; ve (3) Sefarad haredileri. Bu gruplardan en büyüğünü oluşturan üçüncü grup, 1990’ların başından bu yana siyasette de en aktif olanıdır.
Alternatif Yahudilik
Yahudi kimliğinin bu muhafazakar-liberal çizgi dışında kalan ifade şekilleri de bulunmaktadır.
Geleneksel Rabinik Yahudiliğin modern zamanın radikal değişikliklerine maruz kalması sonucunda ortaya çıkan ideolojik tepkiler olan yukarıda sayılan mezheplerin aksine, Karaim Yahudiliği modern bir Yahudi hareketi olarak ortaya çıkmamıştır. Karaizmin takipçileri, Saddukiler gibi, İkinci Tapınak döneminin Rabinik olmayan Yahudi tarikatlarının devamı olduklarına inanırken, diğerleri bunun 8. ve 9. yüzyıllarda başlatılmış bir tarikat olduğunu iddia eder. Karaylar (ya da diğer adıyla, Yazıtların Halkı), sadece İbrani Kutsal Kitabı’nı ve Peşat’ı (Açık ve Yalın Anlam) kabul ederken, kutsal kitap haricindeki metinlerin yetkinliğini reddederler. Bazı Avrupalı Karaylar kendilerini Yahudi toplumunun parçası kabul etmese de çoğunluğu eder. İlginç şekilde, Naziler sıklıkla Karayları Yahudiler ile ilişkilendirmemiş ve bundan dolayı birçok Karay cemaati İkinci Dünya Savaşı’ndan sağ çıkabilmiştir. Bu sayede, Litvanya gibi Yahudi cemaatlerinin tümüyle yıkıma uğradığı yerlerde Karaylar bugün dahi varlığını sürdürmektedir. Yunanistan gibi diğer yerlerde ise, Naziler Karayları Yahudi geleneğinin bir parçası olarak görmüş ve onları da kötü muameleye maruz bırakmıştır.
Etnik Yahudiler arasındaki bir başka tarihi grup da, Yahudiliğin ana kolundan farklı bir kültürel ve dini kimliğe sahip olan ve tümüyle Batı Şeria’daki Nablus/Şehem bölgesindeki Gerizim Dağı’nın etrafı ile Tel Aviv’in yakınlarındaki Holon’da bulunan Samirîlerdir.
Yahudi görenekler
Dini kıyafetler
Kipa (İbranice: כִּפָּה, çoğul kippot; Yidiş: יאַרמלקע, yarmulke), kimi Yahudi erkekler tarafından, dua ederken, yemek yerken, şükür duası okurken ya da Yahudi dini metinleri üzerine çalışırken, kimi Yahudi erkekler tarafından da her zaman takılan, siperi olmayan, hafif yuvarlak bir takkedir. Ortodoks olmayan cemaatlerde, kimi kadınlar da kipa takmaya başlamıştır. Kipalar, sadece başın arkasını kapatan küçük yuvarlak olanlarından başın tepesini tümüyle örten büyük takkelere kadar çeşitli boyutlardadır.
Tsitsit (İbranice: צִיציִת) (Aşkenazlar Tzitzis şeklinde okur) tallitin (İbranice: טַלִּית) (Aşkenazlar tallis şeklinde okur) veya dua şalının dört köşesinde bulunan özel olarak düğümlenmiş püsküllerdir. Tallit, dua sırasında Yahudi erkekler ve kimi Yahudi kadınlar tarafından giyilir. Bir Yahudinin tallit giymeye başlama zamanı ile ilgili adetler değişiklik gösterir. Sefarad topluluklarında, erkek çocukları talliti bar mitsva yaşından itibaren giymeye başlarlar. Bazı Aşkenaz cemaatlerinde ise, ancak evlilikten sonra tallit giyilmesi adettendir. Tallit katan (küçük tallit) ise gün boyunca elbisenin altına giyilen püsküllü bir giysidir. Kimi Ortodoks çevrelerde, püsküllerin giysilerin dışında serbestçe sallanmasına izin verilir.
Tefilin (İbranice: תְפִלִּין), deri kayışlar yardımı ile biri alna takılan diğeri de kola sarılan, içinde Tevrat’tan ayetlerin bulunduğu, küp şeklindeki iki kutucuğa verilen addır. Mütedeyyin Yahudi erkekler ve bazı Yahudi kadınlar tarafından, hafta içinde, sabah duasında takılır.
Kittel (Yidiş: קיטל), Ulu Günler’de duaya liderlik eden kişi ve kimi mütedeyyin gelenekçi Yahudiler tarafından kıyafetlerin üzerine giyilen ve diz hizasına kadar inen bir giysidir. Geleneksel olarak, aile reisi Pesah yemeğinde kittel giyer. Kimi damatlar da, Hupa (evlilik kubbesi) altında kittel giyerler. Yahudi erkekler, öldükten sonra, defin kıyafetleri arasında yer alan tallitin yanı sıra, kimi zaman kittel giydirildikten sonra defnedilirler.
Dualar
Kipa takkesi, dua şalı ve tefilini ile sabah ibadetini yapan bir Yemenli Yahudi.
Geleneksel olarak, Yahudiler günde üç vakit ibadet ederler; buna Şabat ve bayramlarda dördüncü bir vakit daha eklenir. Her ibadetin merkezinde Amida bulunur. Birçok ibadette anahtar önem taşıyan bir başka dua ise, imanın beyanı Şema Yisrael’dir (kısaca Şema). Şema, Tora’dan bir ayetin okunmasıdır (Tesniye 6: 4): Şema Yisrael Adonay Eloheynu Adonay Ehad —”Dinle, Ey İsrail! Tanrı bizim Tanrımızdır! Tanrı Tektir!”
Yahudilikte geleneksel ibadette okunan duaların çoğunluğu yalnızken de okunabilirse de cemaat ile birlikte yapılan ibadet daha makbuldür. Cemaat halinde ibadet etmek için on erişkin Yahudinin bir araya gelmesi, yani minyanın oluşturulması gerekir. Neredeyse tüm Ortodoks Yahudilerde ve çok az Muhafazakar çevrede, minyanda sadece erkek Yahudilerin sayısına bakılır; çoğu Muhafazakar Yahudi ve diğer Yahudi mezheplerinin üyeleri ise Yahudi kadınların sayısını da hesaba katar.
İbadete ek olarak, mütedeyyin gelenekçi Yahudiler gün boyunca gerçekleştirdikleri çeşitli eylemler sırasında da dua okurlar. Sabah yataktan kalkarken, farklı yemekleri yemeden veya içmeden önce, yemekten kalktıktan sonra v.s. dualar okunur.
Dualara yaklaşım Yahudi mezhepleri arasında da farklılık gösterir. Bu farklılıklar arasında, duaların metinleri, okunma sıklığı, çeşitli dini etkinliklerde okunan duaların sayısı, müzik enstrümanlarının kullanımı ve koro tarafından okunan ilahiler, duaların geleneksel litürjik dillerde mi yoksa yerel dilde mi okunduğu konusu da vardır. Genelde, geleneğe en sıkı riayet edenler Ortodoks ve Muhafazakar cemaatlerken, Reformcu ve Yeniden Yapılanmacı sinagoglar ibadetlerinde çevirilere ve çağdaş metinlere yer vermesi en muhtemel olanlardır. Ayrıca, birçok Muhafazakar sinagog ve tüm Reformcu ve Yeniden Yapılanmacı Yahudi cemaatlerinde, kadınlar erkekler ile eşit statüde ibadetlere katılabilmekte, Tora okuma gibi geleneksel olarak erkekler tarafından yerine getirilen rolleri de üstlenebilmektedirler. Bunun yanı sıra, birçok Reform mabedinde yer verilen orglar ve karma korolarla ibadete müzik ile de eşlik edilmektedir.
Yahudi bayramları
Yahudi bayramlarında, yaratılış, vahiy ve kefaret gibi Tanrı ile dünya arasındaki ilişkiye dair merkezi temalar da kullanılır.
Şabat
Şabat yemeğinin başında işlemeli hala örtüsü altındaki iki somun örülmüş Şabat hala ekmeği.
Cuma gecesi günbatımından kısa bir süre önce başlayıp cumartesi gecesi günbatımından kısa bir süre sonra biten haftalık tatil günü Şabat, Tanrı’nın yaratılışın altı gününden sonra istirahat ettiği günün anısına idrak edilir.[25] Şabat olgusu Yahudilik adetlerinde kilit bir rol oynar ve derin bir dini hukuk külliyatı ile düzenlenir. Cuma günbatımında, evin hanımı iki ya da daha fazla mum yakıp şükran duası okuyarak Şabat’ı karşılar. Akşam yemeği, bir bardak şarap üzerine yüksek sesle okunan Kiduş ve ekmek üzerine okunan Motzi şükran duaları ile başlar. Masa üzerinde iki somun örülmüş hala (challah) ekmeği bulunması adettir. Şabat boyunca, Yahudilerin 39 melaha (“iş” olarak çevirilebilir) kategorisinden herhangi birine giren faaliyetleri yapması yasaktır. Aslında, Şabat’ta yasaklanan faaliyetler bilindik anlamda “iş”ler değildir: Bunlar arasında, ateş yakmak, yazı yazmak, para kullanmak ve kamusal alanda eşya taşımak da vardır. Modern zamanda, ateş yakma yasağı yakıt yakılmasını gerektirdiği için taşıt sürmeyi ve elektrik kullanmayı da içine alacak şekilde genişletilmiştir.
Üç ziyaret (Hac) bayramı
Saloş regalim
thumb Kudüs’te sukahlar.
Yahudi kutsal günleri (haggim), Mısır’dan çıkış ve Tora’nın indirilmesi gibi Yahudi tarihinin önemli günlerini kutlarken bazen mevsim dönümlerine ve tarım dönemlerindeki geçişlere de işaret eder. Üç önemli bayram olan Sukot, Pesah ve Şavuot’a “Şaloş Regalim” (İbranice “regel” vesile ya da ayak anlamına da gelir) adı da verilir. Üç regalde, İsrailoğullarının Tapınak’ta kurbanlar adamak üzere Kudüs’e hacca gitmeleri adetti.
Pesah (“Hamursuz Bayramı”), Mısır’dan çıkışı anmak için, İbrani takviminin ilk ayı olan Nisan’ın 14. günü akşamı başlayan ve bir hafta süren bayramdır. İsrail dışında, Pesah sekiz gün boyunca kutlanır. Pesah, antik çağlarda, arpa hasatına rastlıyordu. Evde kutlamaya ya da Seder’e odaklanan tek bayramdır. Bayram öncesinde tüm mayalı ürünler (hametz) evden çıkarılır ve hafta boyunca tüketilmez. Evlerde, ekmeğin yanı sıra, buğday, arpa, çavdar, darı ve yulaf ve yan mamullerinin bulunmadığından emin olmak için etraflı temizlik yapılır ve Seder sabahı son hametz kırıntıları da sembolik olarak yakılır. Mayalı ekmek yerine, matsa yenir.
Şavuot (“Haftalar Bayramı”), Tora’nın Sina Dağı’nda İsrailoğullarına indirilmesini kutlar. Bikurim (ilk meyveler) Bayramı olarak da bilinen Şavuot, antik çağlarda buğday hasatına rastlardı. Şauvot adetleri arasında, Tikkun Leil Şavuot olarak da bilinen ve tüm gece süren Tora okumaları, süt ürünleri yenmesi, Ruth Kitabı’nın okunması, ev ve sinagogların yeşillikler ile süslenmesi ve saflığı temsilen beyaz kıyafetler giyilmesi de vardır.
Sukot (“Çardak Bayramı”), İsrailoğullarının Vaadedilmiş Topraklar’a giderken çölde dolaştıkları kırk yıl anılır. Dolaştıkları zaman boyunca İsrailoğullarının içinde yaşadıkları geçici barınakları temsilen sukot adı verilen (tek. sukah) geçici çardaklar inşa edilerek kutlanır. Meyve hasatına rastlar ve tarım döneminin sona erdiğini bildirir. Dünyanın her yerindeki Yahudiler yedi gün yedi gece yemeğini sukotlarda yer. Sukot, Yahudilerin yağmur duası etmeye başladığı Şemini Atzeret ile Tora okuma döneminin sonuna gelinerek yeni dönemin başlangıcına işaret eden Simhat Tora, (“Tora Sevinci”) ile sona erer. Bayram, şarkılar söylenerek ve Tora tomarları ile dans edilerek kutlanır.
Ulu Günler
Yom Kippur’da sinagogda dua eden Yahudiler, Maurice Gottlieb’in 1878 tarihli eserinden.
Ulu Günler (Yamim Noraim) yargılama ve bağışlanma kavramlarına odaklanır.
Roş-aşana (Yom Ha-Zikkaron veya “Hatırlama Günü” ve Yom Teruah veya “Şofar’ın Sesinin Duyulduğu Gün”), aslında İbrani takviminin yedinci ayı olan Tişri’nin ilk gününe rastlamasına rağmen Yahudi Yeni Yılı’dır. Roş-aşana, Yom Kippur’a kadar geçen, Yahudilere vicdan muhasebesi yaparak yıl boyunca kasıtlı ya da kasıtsız olarak işledikleri günahlar için tövbe etmelerinin emredildiği on günlük pişmanlık süresinin de başlangıcına işaret eder. Bayram adetleri arasında, koç boynuzundan yapılan şofarın çalınması, elma ve bal yenmesi ve nar gibi çeşitli sembolik gıdalar için şükran duaları okunması da yer alır.
Yom Kippur (“Kefaret Günü”), Yahudi yılının en kutsal günüdür. Bu günde, topluca oruç tutulur ve kişi günahlarından ötürü bağışlanmak için dua eder. Mütedeyyin Yahudiler tüm günü, kimi zaman öğleden sonra verdikleri kısa ara haricinde, sinagogda, “Mahzor” adı verilen özel bayram dua kitabından dualar okuyarak geçirir. Dindar olmayan birçok Yahudi de Yom Kippur’da sinagoga giderek ibadet etmeye ve oruç tutmaya özen gösterir. Yom Kippur akşamı, mumlar yakılmadan önce, “seuda mafseket” adı verilen oruç öncesi yemeği yenir. Yom Kippur akşamı sinagogda ibadet Kal Nidre duası ile başlar. Yom Kippur’da, özellikle de Kal Nidre esnasında beyaz kıyafet ve deri olmayan ayakkabılar giyilmesi adettir. Ertesi gün, sabahtan akşama kadar dualar okunur. Ne’ilah adı verilen son dua vakti, şofarın uzunca bir süre üflenmesi ile sona erer.
Diğer bayramlar
Hanuka
Hanuka (“Işık Bayramı”), İbrani takviminde Kislev ayının 25. günü başlar ve sekiz gün sürer. Bayram, festivalin sekiz gecesinin her birinde, mumların birer artırılarak yakılması ile Yahudi evlerinde idrak edilir.
Bayrama, “adama/tahsis” anlamına gelen Hanuka adı verilmiştir, zira bu gün, Tapınak’ın IV. Antiokhos Epiphanes tarafından ele geçirilmesinin ardından yeniden Tanrı’ya adanmasını simgeler. Ruhani açıdan, Hanuka’da “Zeytin Yağı Mucizesi” anılır. Talmud’a göre, Makabilerin Selevkos İmparatorluğu karşısındaki zaferinin ardından Kudüs Tapınağı’nın yeniden Tanrı’ya adanması sırasında, Tapınak’daki ebedi ışığı sadece bir gün beslemeye yetecek kadar kutsal yağ bulunmaktaydı. Mucizevi bir şekilde, bu yağ, yeni yağın preslenmesi, hazırlanması ve kutsanması için gerekli süre olan sekiz gün boyunca yanmıştı.
Tevrat’ta hiç bahsi geçmeyen Hanuka, Yahudilikte hiçbir zaman önemli bir bayram olarak görülmemişse de, özellikle Noel ile aynı zamanlara rastgelmesi ve İsrail Devleti’nin kurulmasından bu yana vurgu yapılan ulusal motifleri içermesinden ötürü modern zamanda çok daha yaygın şekilde kutlanmaya başlamıştır.
Purim
Kudüs sokaklarında Purim kutlamaları.
Purim, İran Yahudilerinin, Ester Kitabı’nda yazıldığı üzere, kendilerini yok etmek isteyen Haman’ın komplosundan kurtarılmalarının anıldığı, neşeli bir Yahudi bayramıdır. Bayramda, Ester Kitabı topluca okunur, karşılıklı yiyecek ve içecek hediye edilir, yoksullara sadaka verilir ve bir kutlama yemeği yenir (Ester 9: 22). Diğer adetler arasında, şarap içilmesi, hamanteş adı verilen özel hamur işlerinin yenmesi, maskeler takılıp kostümler giyilmesi, karnavallar ve partiler düzenlenmesi de vardır.
Purim, her yıl Miladi takvimde Şubat veya Mart’a denk gelen, İbrani takviminin Adar ayının 14. gününde kutlanır.
Tora okumaları
Aftara adı verilen, Tanah’ın diğer kitaplarından bağlantılı okumaların yanı sıra toplu Tora okumaları bayramların ve Şabat ibadetlerinin merkezinde yer alır. Sonbaharda, Simhat Tora’dan itibaren yıl boyunca, tüm Tora okunur.
Sinagoglar ve Dini Yapılar
Sinagog
Amsterdam’daki Esnoga sinagogunun içi.
Sinagoglar, Yahudilerin ibadet ettikleri ve kutsal metinler üzerinde çalışmalar yaptıkları mekanlardır. Genellikle, ibadet için ayrı odalar (ana mabet), daha küçük etüd odaları ve sıklıkla da cemaat ve eğitim için bir alan içerirler. Sinagoglar için belirli bir plan olmadığı gibi sinagogların mimari şekilleri ve iç tasarımları da büyük farklılıklar gösterir. Reform hareketinde sinagoglara mabet denir. Her sinagogda geleneksel olarak şu unsurlar bulunur:
Aşkenazların Aron Hakodeş, Sefaradların ise Ehal olarak adlandırdığı, Tora tomarlarının bulunduğu bölme (bölme sıklıkla parohet adı verilen ve bölme kapısının içinde veya dışında bulunan işlemeli bir perde ile örtülüdür.
Aşkenazların bima, Sefaradların ise teva olarak adlandırdığı, Tora’nın okunduğu ve Sefarad sinagoglarında ibadetin yönetildiği yüksek platform;
Kudüs Tapınağı’nda daima yanan menorayı hatırlatmak üzere sürekli yanan bir lamba veya fener olan daimi ışık (ner tamid);
Minber veya amud (İbranice, [[|Kanton|hazan]]ın veya dua önderinin dua sırasında durduğu, Aron Hakodeş’e bakan kürsü).
Sinagoglara ek olarak, Yahudilikte önem taşıyan diğer yapılar arasında, yeşiva adı verilen Yahudi din okulları ve mikve adı verilen arınma havuzları da bulunur.
Yahudi Etik Anlayışı
Yahudi etiği Halaha’ya ait geleneklerle, diğer manevi ilkelerle ya da merkezi Yahudi erdemleriyle şekillenmiştir. Yahudi etiği tipik olarak, adalet, doğruluk, barış, sevmek ve naziklik, anlayış, alçakgönüllülük ve saygı gibi değerleri içerir. Bunlara ek olarak hayırseverlik (tzedakah) ve kötü konuşmaktan sakınmak (Lashon hara) gibi erdemlerde yahudi etiğinin parçalarıdır. Cinsellik ve diğer birçok konuda ise yahudiler arasında tartışma konularıdır.
Beslenme yasaları: Kaşrut
Yahudilikte beslenme yasalarına Kaşrut kuralları denir. Yahudi hukukunun gereklerine uygun gıdalara kaşer (İslamda “helal”) adı verilirken, Yahudi hukukuna uygun olmayan gıdalara ise trefa (İslamda “haram”) denir. Tora’da, kaşrut kuralları için hiçbir sebep gösterilmese de, hahamlar aralarında törensel arılık, insanlara dürtülerini kontrol etmenin öğretilmesi ve sağlık faydaları gibi farklı açıklamalar getirmişlerdir.
Kaşrut, diğer hayvanları yiyen kuş ve hayvanların ve deniz tabanında gezinerek diğer hayvanların dışkıları ile beslenen yaratıkların tüketilmesinden sakınılmasını emreder. Pis bir hayvan olarak kabul edilen domuz eti ve kabuklularla yumuşakça deniz ürünleri ile ilgili ciddi yasaklar vardır. Hayvan kesimi özel bir işlemle yapılır ve kutsal kitapta yavruyu ana sütü içinde pişirmenin yasak edilmesinden ötürü et ile süt birlikte yenmez.Birçok türün kesin çevirileri günümüze kadar hayatta kalmamıştır. Birçok kaşer olmayan kuş türünün adları artık kesin değil. Ama birkaç kuşun kaşrut durumu gelenekler aracılığıyla günümüze kadar gelmiştir. Tavuk ve Hindi yenilebilir. Amfibiler, sürüngenler ve böceklerin çoğu yasaklanmıştır.
Her ne kadar hijyenin sağlanması bir etken olmuş olabilirse de, kaşrutun daha derinde yatan anlamı yemek yeme fiiline ruhani bir boyut katmaktır. Bunun altında, Yahudilerin acı, hastalık, pislik ve hayvanlara eziyet gibi ruhsal “negatifler” içeren hiçbir şeyi ağızlarına koymaması düşüncesi yatar.. Ortodoks ve bazı Muhafazakar otoriteler, yahudi olmayan kişiler tarafından hazırlanmış işlenmiş üzüm ürünlerinin tüketilmesini yasaklar. Bunun nedeni antik çağda şarap kullanılarak yapılan rituellerdir.
Aile saflığı
Niddah
Niddah (“ayrı düşen” anlamına gelir; çoğu zaman “aile saflığı” olarak da adlandırılır) yasaları ve erkekler ile kadınlar arasındaki etkileşimi düzenleyen çeşitli başka yasalar (örn. tseniut, mütevazı giyim), özellikle de Ortodoks Yahudiler tarafından, Yahudi yaşamında hayati etkenler olarak görülürse de, Reformcu ve Muhafazakar Yahudiler bunlara nadiren uyar.
Cinsel ilişkileri düzenleyen yasalardan biri, kadının adet döneminin başlamasından itibaren adet akıntısının bitiminden sonra yedi gün sayıp mikveye girene kadar cinsel birleşmenin olamayacağıdır.
Yaşam evreleri
Yaşam evreleri, Yahudi kimliğini güçlendirmek ve kişi ile cemaat arasında bağ oluşturmak üzere bir Yahudinin yaşamı boyunca meydana gelen olaylardır.
Brit mila – Erkek bebeklerin yaşamdaki sekizinci günlerinde sünnet töreni ile akde dahil edilmesidir. Törende, bebeğe İbranice ismi de verilir. Kız bebekler için de zeved habat adı ile benzer bir isim verme töreni de düşünülmüşse de, pek rağbet görmez.
Bar mitsva ve Bat mitsva – Çocukluktan yetişkinliğe geçişi simgeleyen bu tören, Ortodoks ve kimi Muhafazakar cemaatlerde, Yahudi kız çocuk on iki, Yahudi erkek çocuk ise on üç yaşına ulaştığında gerçekleştirilir. Reform hareketinde, hem erkek hem de kız çocukların bat/bar mitzvaları on üç yaşında yapılır. Sıklıkla, törende yeni yetişkinlere, Ortodoks gelenekte ise sadece erkeklere, cemaatin ibadeti yönettirilir ve Tora’dan bir bölüm okutulur.
Evlilik – Evlilik, son derece önemli bir yaşam evresi olayıdır. Evlilik töreni, mutlu evi sergileyen bir hupa ya da evlilik kubbesi, altında gerçekleştirilir. Törenin sonunda, Kudüs Tapınağı’nın yıkılması ve Yahudi halkının dağılması yüzünden tutulan sürekli matemi simgeleyen bir bardak damat tarafından üzerine basarak kırılır.
Ölüm ve Matem – Yahudilikte çok aşamalı bir matem uygulaması vardır. İlk aşama olan şiva (“yedi” anlamına gelir ve bir hafta boyunca tutulur) boyunca kişi evde oturarak dostlar ve aile fertleri tarafından teskin edilir. İkinci aşama olan şeloşim bir ay boyunca tutulur. Ebeveynlerinden birini kaybedenler için de, on bir ay boyunca tutulan, avelut yud bet hodeş adlı üçüncü bir matem aşaması daha vardır.